1 Ocak 2019 Salı

Yine Yıla?

şiir üstüne şiir
gece üstüne gece, dil üstüne dil
satır üstüne satır eklemek istiyorum

yine yıla yeni yıla bir nebze daha
bir nebze daha umut ile bakmak istiyorum

ve şimdi oradan çıkardım bir koku
koklamak için yanına gelmek istiyorum.

yine yıldan yeni şeyler bekliyorum
eskisinden daha güzel şeyler istiyorum

ben çok şey isterim her şey birikir
tükenir umutlar bazen yeşerir
birkaç kafiye beni iyi şiir yazmaya itebilir
orada dur şiir bile değildir!

yeni yıldan çok mu şey bekliyorum?

21 Mart 2013 Perşembe

Asla

Karanlıktı geceler
gün ışığını görmüyorum
serdim önüme yanlızlığı
kapanıyor gözlerim
saçıyorum etrafa dertlerimi
acısı büyük yokluğun
derdi çoktur anlatamam
hasret bana hüsran
ben aşktan kaçamıyorum
bir yol bulunur elbet
kahırlar biter
günler tersine döner
sen olmasan da 
geçer
biter sevdamız
son bulur hezeyan
denizinde boğulur
çırpınırken üşürüm
çıkarken boşluğuna
yorulur çaresizliğim 
bedeninde son bulur
yok olur sensizliğim
sessiz her yer
ıssız dar sokaklar
bulutları görmüyorum
ışıkları saçılmıyor artık
güz saçlarının.
aniden yaşandı her şey
birden sonlandı
giderken mutluluğa 
hayallerimiz taşlandı
sona erdi bitti
ecel değil 
ölüm oldu ayrılık
tükendi 
bizim gibi..

9 Haziran 2012 Cumartesi

Kendimi parçalara bölüyorum
sonsuz sayıda karakterler yaratıyor ve onlara teslim oluyorum
bu bir haz duyma biçimi belki de…
sabit kalamıyorum.
ve yaşamanın anlamsızığını her gün bir kez daha ölerek görüyorum
bu daha acı tabi..
acılarla yoğurmak daha haz verici oluyor
çünkü etkisi yadsınamaz bir hale dönüşüyor
o yüzden acı daha zevk veriyor
ve tüm ayırımsamalar
ayrılıklar..
özlemekli olmaklar…
daha da sağlam yapıyor
rüzgar vurunca dağıtacak sandığım topraksı düşlerimi birer beton gibi
çağıldamak istercesine akan ruhum durmak bilmiyor ve hergün cinayetle yeşeriyor karanlık yerlerinde sezemiyorum..
Tanrısal bir figüre benzettiğim iç sevgiliye tapınaksı yapılar
inşa ederken içimde her gün yeni mabedler yaparak
ve ölüm mezarları kazarak hayatıma tad katıyorum..
sonu gelmez çünkü…konuşmazsam eğer yazacağım..
Dahada derinleştiriyorum kuyularımı güneşi korkutan karanlıklar oluşturuyorum
boğuyorum ruhlarını her bir hücremin…

İH. yeniçağa

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Ne yapsam, ne yapsam
bilmiyorum.
anlık alıntılarda gördüm.
farktan ibaret, eş değerinde
güz ayrılığın kolları
umut gözlerini aydınlatıyor
karanlık, vebalı gecelerde
akıp giden zamanmıydı.
esip geçen rüzgar gibi
bahtıma kara ağaç dikti
çaresizlik el gibi ağlıyor
bulutların üstünden bakıyoruz.
Hacete şayan semaya küs
kavuşmak hayal, dokunmak zor
yakaladığın yerde mutluluğu.
uçuyor sakin, görünmeden yavaşça
düşmesin kollarıma
sızlıyor damarlarım
kopmuştu bir anda böyle tutamazdım.
kayboldu vakit darlığında
ayaklar adımları tanımıyor
gidemiyor düşlerin üstüne
kalıyor kör kütük olduğu yerde
hapsolmuştu güveni, kara bahtında
olamaz, giremez oraya
ritimleri heyecana tırmandığı
kalp atışları...